24 Kasım 2012 Cumartesi

İnci Tanesi Konusu ve 1.Bölümü



150 yıl öncesinde joseon döneminde kraiyet büyücüsü olarak yetiştirilen İrene (okunuşu ile Airin) bir oğlanı sevmiştir.Ve bu oğlan kendi zengin bir hayat süreilmek için bakanın kızı ile evlenmiştir.bunu duyan İrene çok üzülmüştür ve çok göz yaşı dökmüştür.İrene ye büyüyü öğreten büyücü kadın ise ireneyi çok sevmektedir.İreneyi yanına alarak ireneye bir dilek dilemesini veo dileği yerine getireceğini söyler.İrene de çok güzel bir hayatta yeni bir yaşama başlamak ve güzel bir hayat süermek istediğini söyler.
Büyücü ireneye büyü yapar ve büyü yaparken ireneye bir kavanoz verir.irene her göz yaşı döktüğünde bu avanoza onun göz yaşı inci olarak düşecektir.Ve irenebu kavanoz dolmadan önce bir erkeği kendine aşık edip onunla evlenmelidir.Eğer kavanoz göz yaşı ile dolursa irene bir göz yaşı damlası gibi yok olacaktır.
İrene koreye 2012 yılına döner ve kendini bir kapının önünde bulur bu kapıTae Woon 'un evine gelir.İşte asıl hayatı bu şekilde başlar.


iRENE ::: öNCEDEN ÇOK SIKINTI ÇEKMİŞ VE ÇOK GÖZ YAŞI DÖKMÜŞTÜR.VE ESKİ DÜNYADAN YENİ DÜNYAYA GELİRKEN HİÇ GÖZ YAŞI DÖKMÜYECEĞİNİ SÖYLEMİŞTİR.aNCAK TAE WOON İLE KARŞILAŞINCA BU GÖZ YAŞINI TUTMA İŞİ PEK DE KOLAY OLMAYACAKTIR.

kang tae woon :::MİMARDIR VE NİŞANLIDIR.NİŞANLISI İLE ÇOK MUTLUDUR.İRENE YANINA GELDİKTEN SONRA HAYATI ZORLUKLA VE MUTLULUKLA KARIŞIK BİR HAL ALACAKTIR.

kim min ji:::TAE WOONUN NİŞANLISIDIR.TAE WOONU  BİR BAŞKA ERKEKLE ALDATIYORDUR.

beak hoon:::MİN Jİ NİN SEVGİLİSİDİR VE MİN Jİ NİN BİR BAŞKASI İLE NİŞANLI OLDUĞUNU BİLMİYORDUR.İRENEYİ GÖRÜNCE MİN Jİ İLE FAZLA GÖRÜŞMEYECEK VE İRENEYİ SEVMEYE BAŞLAYACAKTIR.
me ai ri:::BAKAN KIZI Gİ CHEOL İLE EVLENİYOR
gi cheol::İRENENİN ESKİ SEVDİĞİ

1.Bölüm

İrene krallık döneminde yaşayan ve ailesini küçük yaşta kaybetmiştir.Kraliyet büyücüsü öğrencilerindendir.
Sabah güneş doğduğu anda İrene kalkar ve dışarıda hava almaya çıkar.O sırada sevdiği kişiyi görür ve onun yanına gider.
İrene mutlu bir şekilde 
''Günaydın''der.Oğlan ise hafif bir gülümseme ile
''Sana da günaydın İrene her zaman ki gibi erkencisin''der.
İrene ''Birazdan gidip büyücüyü de kaldırmalıyım yeni büyüler öğreniyorum''diyerek oğlanı yüzüne bakar.Ve devam eder 
''Biraz da olsa zamanım var biraz bir yerde oturup konuşsak?''
Oğlan'ın gülümsemesi durur ve 
''Üzgünüm ama işim var gitmeliyim''der.
İrene üzülerek onun gitmesine izin verir.İçinden de ''-Biz de güyya sevgiliyiz benden hep kaçıyor bir araya gelip konuşmuyoruz düzgünce-''der ve sonrasında büyücüyü uyandırır.
Kraliyet büyücüleri olarak yeni büyüler öğrenirlerken büyücü öğrenciler gelenekleri olan dilek günü için sabırsızlardır.Büyücü Dolunay zamanı geldiğinde bütün öğrencilerden sadece birinin dileğini yerine getirir.Bu seferki Dolunay'ın çıkmasına 2 hafta vardır.Öğrenciler ''Ne dilesem'' diye aralarında sürekli konuşmaktadırlar.İrene o kadar da bu dilek meselesini kafaya takmaz gibi görünür ancak içten içe Gi Cheol yani sevgilisi ile evlenmeyi dilemek ister.
Prenses İrene'yi çok sever ara sıra çağırıp ona insanların pazar yerlerinde neler yaptığını anlatmasını ister.Prenses'in birgün yine yanına sohbet için giden İrene ilk kez Bakan'ın kızını da görür.Prenses İrene'yi Bakan'ın kızı Me Ai Ri ile de tanıştırmak ister.
İrene bakan'ın kızına hayranlıkla bakarak içinden
''-Ahh gerçekten harika bir yüzü var.Çok masum bir de gülümsemesi var''der.
Me Ai Ri İrene'ye bakarak
''Bir sorun mu var neden öyle bakıyorsunuz?''diyerek gülümseyerek İrene'ye bakar.
İrene birden kendine gelir
''Bağışlayın Hanımefendi ben sadece,çok güzel bir yüzünüz var o yüzden baktım''
der ve başını aşağı eğer.
Me Ai Ri  gülümseyerek  ''Ah çok teşekkür ederim lütfen başını kaldır benim yanımda bu kadar rahatsız davranmana gerek yok normal kendin gibi olman kafi''der.
İrene başını kaldırır ve halkın pazardaki hallerini ve nasıl bir yoksulluk içinde olduğunu onlara anlatır.Prenses bunu duyunca çok üzülmüştür.Prenses dışarıyı görmediği için bu kadar yoksulluk çektiklerinden de haberi yoktur.
İrene Prenses'in yanından ayrılır ve dışarıya dolaşmaya gider.İrene'in tek ailesi büyücü Büyükannesi'dir.Pazar yerinde çocukların aileleri ile mutlu olduklarını görünce onları kıskanır.Tek bildiği ailesinin küçükken öldüğüdür.İrene diğer büyücü öğrencileri görünce yanlarına gider ve onlarla büyü okuluna gider.Okul Kraliyet  Sarayının içindedir.Ancak büyücüler ve öğrenciler istediğinde çıkma hakkına sahiptirler.Giderlerken insanların toplanıp birşeyler konuştuğunu görürler.Onlada merakla insanların yanına giderler ve duvarda asılı olan bildiriyi okurlr.Bildiride yakında Bakan'ın kızı Me Ai Ri'nin evleneceği yazıyordur.Bunu duyan İrene koşarak saraya gider ve Prenses ile konuşur.Prenses haberi olduğunu söyler.
Prenses'in yanından ayrılan İrene'nin yanına Me Ai Ri'nin nedimesi gelir ve Me Ai Ri'nin kendisi ile görüşmek istediğini söyler.İrene'de onlarla gider.İçeri alırlar.
İrene yanına yaklaşır ve oturur.
''Beni çağırmışsınız Hanımefendi''
Me Ai Ri ise hafif bir utanç ifadesi ile 
''Senden bir ricam olacak ''
İrene
''Efendim nedir buyurun?
Me Ai Ri 
''Benim evleneceğim kişi hakkında birşey duymuşsundur.Ben halktan biri ile evleneceğim.O kişiyi bir kez gördüm sadece ve sevdim.Aileme söyledim zor olsada kabul gördüler.Benim senden isteğim o kişiyle görüşmemi sağlamandır.Yani eğer o kişi ile görüşmemi sağlarsan çok mutlu olurum''der ve İrene'ye bakar.
İrene
''Efendim rica ne demek elbette yaparım ancak siz nasıl çıkacaksınız buradan?''der ve 
Me Ai Ri
''Merak etme nedimem benim kıyafetlerimi giyecek ve yatacak herkes onun ben olduğumu düşünecek ve ben büyücü kıyafetlerini giyip senin arkadaşın gibi çıkacağım''der.
İrene şaşkın ve gözleri fal taşı gibi açılmış bir şekilde Hanımefendiye bakar.
''Efendim siz bunları nasıl düşündünüz peki tamam kabulümdür yapalım ama umarım yakalanmayız''
der ve hazırlıklara başlarlar.Saraydan çıkarılırlar görevli askerlerle karşılaşırlar hemen öne atılıp Hanımefendi'yi arkasına alır.
 İrene görevlilere ''Ahh merhaba işiniz gerçekten zor değil mi?Benim gibi Büyücü Büyükannem dağdan bitkisel ot toplamamı istedi üstelik bu saatte düşünebiliy musunuz gerçekten üzgünüm ama gitmemiz gerek daha çok işimiz var iyi günler size'' der ve biraz ilerledikten sonra iyi bir soluk alır ve ilerlerler.
İrene 
''Peki efendim biz bu kişiyi nerede bulacağız?''
Me Ai Ri
''Merak etme sürekli olarak akşamları bulunduğu bir yer varmış öyle duydum . Bir ağacın altında dinlenirmiş sadece gidip uzaktan göreceğiz''der.
İrene içinden
''-Gi Cheol'da akşamları dinlenmeyi sever genelde-'' der ve giderler.
İrene ağacın oraya yaklaştıkçaGi Cheol'un da dinlendiği yerlerden birine geldiklerini fark eder.Ve gelmişken belki onu da görebileceğini umut eder.Ağaca iyice yaklaşırlar.Gi Cheol oradadır ve İrene onu görür.Tam o sırada Me Ai Ri İrene'ye
''Ahh dur bak orada işte ağacın altında''der ve İrene birden dönüp bakar.
İrene
''Ne?''der ve şaşkındır.
Me Ai Ri'nin gösterdiği kişi Gi Cheol'un ta kendisidir.İrene birden yere çöker.Bir yandan Gi Cheol'a bir yandan da Hanımefendi'nin mutluluğuna bakar.Ve ağlamaya başlar.
Me Ai Ri sessizce
''İrene ne oldu neden ağlıyorsun?''der ve İrene koşarak oradan uzaklaşır.
Me Ai Ri de peşinden gider ve kolundan tutup durdurur.
''Kim tanıyor musun sen?'' ve 'Neden, ne oldu, niye ağlıyorsun?''
İrene
''Efendim sizin sevdiğiniz ve evleneeğiniz kişi o mu?''
Me Ai Ri
''Evet!Neden ki?Ahh ne oldu da ağlıyorsun?Hem 'o mu?' da ne demek tanıdığın biri mi?''
İrene
''Şey ben o kişiyi...

_-_Bölüm Sonu_-_

2.Bölüm
+1.Bölümde Son Olanlar :: Me Ai Ri Gi heol'u İrene'nin tanıyıp tanımadığını sorur ve orada biter.+
İrene telaşlıdır''Şey ben o kişiyi tanımıyorum Hanımefendi''der ve göz yaşlarını siler.
İrene devam eder''Ben mutlu olduğunuzu gördüm sevinçten ağladım özür dilerim sizi de telaşlandırdım''
Me Ai Ri ''Ahh bende birşey oldu sandım,hem özür dilemene de gerek yok evet bu arada mutluyum.İrene yakışıklı değil mi?''der ve İrene'ye bakar.İrene ''Evet efendim yakışıklı ve tam size uygun ama artık gidelim mi?Birilerinin bizi burada görmeleri pek de uygun olmaz.''
Me Ai Ri ''Evet haklısın hadi gidelim''der ve giderler.
İrene odasına gider ve ağlamaya başlar.Büyüü ağlama sesini duyuna kim olduğuna bakmaya gider.Ağlayanın İrene olduğunu görür.Sonrasında büyüü de kendi odasına gider ve büyü yapar.Gelecek ile ilgili birkaç şey görür.Ve bu gördüğü İrene hakkındadır.İrene'nin yanına gelir ve 
Büyücü ''Yakında daha da üzüleceksin kendini hazırlaman gerek''der ve hafifçe İrene'nin başını okşar.
İrene başını kaldırır ve şaşkınca ''Ne demek istiyorsun?''
Büyücü ''Yakında evlenecekler ve sende göreceksin''der.
İrene ''Büyükanne ben görmek falan istemiyorum Gi Cheol bana bunu nasıl yapar anlamıyorum.Beni sevdiğini söylemişti''der ve ağlamaya devam eder.
Büyücü Büyükanne'si ''Yakında çıkacak olan Dolunay'ın dilek sahibi sensin.Ne dilemek istiyorsan dile yerine getireceğim ama unutma bu senin yaşamının ilk acısı olmayacak''der.
İrene ''Ne demek bu?Ne demek istedin Büyükanne?''der ancak Büyükannesi'si ses çıkarmaz ve yanından ayrılır.
Büyükannesi dışarı çıkar ve içinden ''-Yeni bir dünya,yeni bir hayat ve yeni bir acı seni bekliyor İrene.Sen gerçekten  bu kadar acıyı hak etmiyorsun-''diyerek büyük bir iç çeker ve odasına gider.
Sabah olur büyücü öğrenciler ile birlikte İrene de uyanır ve Büyükanne'nin yanına giderler.Büyükanne Dolunayda İrene'nin dilek gecesinin olduğunu diğer öğrencilere söyler.Kimileri sevinir , kimileri üzülür.
İrene sadece Dolunay gecesini merak etmektedir.Ve bir kaç gündür de evden çıkmıyordur.Dolunay'a 1 hafta kalmıştır ve Me Ai Ri'nin düğünü Dolunay günü olacaktır.İrene ne yapacağını bilemez.Büyücü İrene'nin de düğünü göreceğini söylemiştir.İrene bunu değiştiremiyeceğini de bilmektedir.Ancak evlenmeden önce Gi Cheol ile konuşmak istemektedir.Akşam olur ve Gi Cheol'un sürekli her akşam gidip dinlendiği o ağacın oraya gider.Gi Cheol oradadır.İrene yanına gider.
Gi Cheol ''Aigo.İrene korkuttun bu saatte burada ne işin var?''der ve ayağı kalkar.
İrene Gi Cheol ayağa kalkar kalkmaz ona tokat atar.
''Bana bunu nasıl yaparsın.Ne yani düğün gününe kadar söylemiyecek miydin?Yanıma gelip durumu anlatmadın bile.Benim öğrenmemi mi bekledin?''der ve hafiften gözleri dolmaya başlar.
Gi Cheol ''Bak sadece söyleyemedim''der.
İrene ''Aaa öyle mi?Bak şimdi rahatladım.Yaa!Sen benimle oyun mu oynuyorsun bir özür bile dilemiyorsun''
Gi Cheol ''Şu hayatıma bak İrene ben yoksulluğu daha fazla sürdüremem tamam mı?Ben yeterince hayattan çekeceğimi çektim artık rahat bir yaşam sürmek istiyorum''
İrene ''Ne yani sen Me Ai Ri için hiçbirşey hisstmiyorsun sadece parası için mi?Sen böyle biri miydin?''
Gi Cheol ''Bak bu dünyada para için yapamıyacağın şey yoktur.Ayrıca ne sandın seninle sevgili olarak devam etmemi mi yani heyy İrene gerçekleri gör artık''
İrene ''Ben gerçekten anlamıyorum böyle değildin sen''
Gi Cheol ''Hayır ben hep böyleydim sen sadece beni istediğin gibi düşünmek istedin''
İrene ''Hanımefendi ye senin nasıl bir pislik olduğunu söyleyeceğim bak işte o zaman göreceksin''der ve gider.
Gi Cheol kolundan tutar ''Me Ai Ri beni seviyor sence kime inanacak?''
İrene '' Bu çok acımasızca''
Gi Cheol ''Hayır İrene bunlar hayatın bize sunduğu gerekçe sadece.Ayrıca sana gelince ben senin için hiç üzgün hissetmedim çünkü ben seni hiç sevmedim.Bir düşün bir kez olsun sana Seni Seviyorum dedim mi?Birkez olsun elini tuttum mu?Bunları ben hiç istemedim ve söylemedim.Bunları sen sadece hissettin.Ben birşey bile hissetmedim''der ve gider.
İrene ağlamaya başlar ancak tek bir şey söyleyemez.Gi Cheol devam eder.
''Bunu sen hissettin ve şimdi gelmiş hesap mı soruyorsun?''diyerek gülür ve gider.
İrene olduğu yere çöker.O kadar üzülmüştür ki kalbine vura vura hıçkırarak ağlar.
Büyücü endişelenir çünkü İrene henüz gelmemiştir.Ve saatte geç olmuştur.İrene  orada durur ve Me Ai Ri'nin Gi Cheol'a olan sevgisi aklına gelir.İrene'nin gözü önüne sürekli Me Ai Ri'nin mutluluğu gelir ve daha çok ağlar.İrene sabaha kadar düşünür durur ve sabah eve gelir.Öğrrenci arkadaşlarının olanlardan haberleri vardır.Dolunayda İrene dileyecek diye sinirlenenler de artık sinirlenmemiş ve İreneye destek olmuşlardır.Bazıarı Gi Cheol'un ölmesini dilemesini isterler bazıları da Gi Cheol'un mutsuz olmasını dilemesini isterler.Ancak İrene dileğini çoktan hazırlamıştır.Günler geçer ve dolunaya 2 gün kalır.
Prenses İrene'yi ne zamandır görmediği için üzgündür.Bu yüzden de nedimesine nu çağırmalarını söyler.İrene gelir ve Prenses'e 
''Ne zamandır gelemedim üzgünüm Majesteleri affedin lütfen''diyerek başını eğer.
Prenses ''Sorun değil başını kaldır ama dur bir dakika sen iyi misin?Solgun görünüyorsun''
İrene ''İyiyim efendim sorun yok''der.
Prenses ''Söylemek istemiyorsun peki sorun değil ama seni üzgün görmek hoşuma gitmiyor''der ve o sırada bakan kızı Me Ai Ri de gelir.
Prenses ''Ah hoş geldin evlilik hazırlığı nasıl gidiyor?''
Me Ai Ri ''İyi güzel ve harika.Ahh bağışlayın majesteleri sevinçten kendimi kaybettim''
Prenses ''Aigo srun değil arkadaşız sizinle ''der ve gülmeye başlar.
İrene ''İzninizle efendim işlerim varda gitmem gerek''der ve gider.
İrene çok üzülmütür ve artık üzntünün verdiği yrgunluktan bıkmştır.Buralarda daha fazla almak istemez.Dilek günü için dileğine karar vermiştir.
Dolunay gününe gelmişlerdir.Sadece ayın çıkmasını bekliyeceklerdir.İrene görmek istemesede Gi Cheol'un yüzünü son kez görmek için düğün yerine gider.İkisini de düğün yerinde görür.Ve ağlayarak geri gelir.Dolunayın çıkmasına dakikalar kalıştır.Büyücü İrene'yi Dolunay'ın ışığıın yansıdığı göle götürür.Göl'ün orada büyü yapar Dolunay artık tamamiyle gerçekleşir.Gölden bir kase su alır ve o suya büyüyü yapıp İreneye içmesini söyler içerken de dileğini dilemesini söyler.

_-_Bölüm Sonu_-_

3.Bölüm 
+2.Bölümde Son Olanlar::İrene 'nin dilek dileme zamanı gelmiştir.Büyücü'nün verdiği Kasedeki büyülü suyu içer ve dileğini diler+

İrene dilek dileyeceği sırada büyücü onu yanına alır ve ona  bir kavanoz verir.Kavanozu neden verdiğini İrene çok merak eder.
İrene ''Bunu bana neden veriyorsunuz ''
Büyücü ''Bunu sana veriyorum.Sen yeni bir hayata yelken açacaksın.Dileğini biliyorum büyü yaparken gördüm.Mutlu olmak istiyorsun ancak acılar senin yakanı bırakmayacak bu senin kaderin.Yeni bir dünyaya gideceksin sana verdiğim bu kavanoz senin göz yaşların için.Yeni dünyanda ağladığında senin göz yaşın bu kavanoza inci olarak düşecek.Ağladığında gözünden süülen yaş damlaları bu kavanozun içinde inci olarak çoğalacak.Bu o kadar da iyi değil.Bu kavanoza göz yaşın düştükçe senin gücün azalacak.Yorgun düşeceksin.Bak İrene bu kavanoz dolana kadar birinin sana aşık olması ve seninle evlenmesi gerek.Eğer kavanoz dolar ve kimse sana aşık olup evlenmez ise sen bir göz yaşı damlası gibi yok olacaksın.Ne bir daha yanımıza gelebileceksin nede o yeni dünyanda hayatta kalabileceksin tamamı ile yok olacaksın.Bu yüzden seni ölümüne sevecek birinin seni sevmesi gerekiyor.O kişi sen yeni dünyana gitiğinde belli olacak.Senin yaşamın için  o kişiyi kendine aşık etmelisin  ki o kişide senden etkilenip seni sevsin''der .Bunu duyan İrene çok şaşşırır ve kavaoz da anına alıp kasedeki  suyu alıp içer ve dileğini diler.
Yıl 2012 Seoul da İrene bir evin kapsının önünde beliriverir.Etrafa şaşkınca bakar yeni evler göktelenler görür.
''Bune böyle nereye geldim ben?''devam eder ''Büyücü nereye geldim ben yaa ''derken o sırada kapı açılır ve Tae Woon karşısında belirir.Kapıda birinin olduğunu gören Tae Woon dikkatlice bakar İrene'ye ve ''Şey siz kimsiniz?Evimin önünde ne arıyorsunuz?Hanbok giymişsiniz de geleneksel birşey de mi görev alıyorsunuz?''
İrene soru sormaktan kendini alamayan Tae Won'a bakarak ''Ne diyor bu yaa''der ve sonrasında büyücünün söylediği söz aklına gelir büyücü ona ''Yeni dünyanda o kişi ile karşılaşacaksın''demiştir.İrene ''Ah siz o sunuz?''
Tae Woon ''Ben mi, kim?Yaa pardon da kimsiniz siz Allah Aşkına?''
İrene ''Ahh ben mi?Ben nerede olduğumu bile bilmiyorken size kim olduğumu nasıl söyleyebilirim ki''
Tae Woon saatine bakar ve ''Çekilir misiniz?Gitmem gerek''der ve İrene'yi itekleyip gider.
İrene buranın onun evi olduğunu artık bildiğinden burada oğlanı bekler ''Ne de olsa gelecek''der.Evin bahçesine girip oraya oturur ve bekler.
O kadar zaman geçer ama kimse gelmez.Öğle olur öğle sonu olur İrene'nin karnı acıkır.Ama karnını doyurmak için çıkarsa kaybolacağından korkar ve geldiği bu yer onu korkutur bu yüzden sadece beklemeyi seçer.
Akşam olur Tae Woon gelir.Bahçeye adım atar atmaz İrene ''Neredeydin?''diye bağırır.
Karanlıktan birden İrene çıkınca Tae Woon korkar.ve ''Siz hala burada mısınız?''der.
İrene ''Elbette,yaa ben nerdeyim burası neresi''diye yere çöker. 
Tae Woon ''Bakın burası benim evim ve daha önce sizi gördüğümü hiç mi hiç sanmıyorum.Ayrıca bir an önce gitseniz iyi olur yoksa polisi arıyacağım''diye sinirli bir şekilde İrene'ye bakar.
İrene'yi dışarı atar.Tam o sırada Tae Woon'un kartviziti yere düşer.Bunu gören İrene geri vermek ister ancak Tae Woon çoktan içeri girmiştir.İrene kartviziti okur ve Kang Tae Woon ismini görür.
''Aaa demek ismi bu''der ve cebine katarak gider.Caddelerin ışığı gözüne vurduğu için gözü ağrımıştır.Çünkü kendi dünyasında bu kadar ışık yoktur.Yemek yiyen insanları görünce o da karnını doyurmak için gider.Yemeğini yer ancak yanında parası yoktur.Gideceği sırada durdurur ve ücreti isterler.Yanında para yoktur ve diğer ücreti ödeyen kişilerin parasının farklılığını da görür.O paralardan kendisinde yoktur bu yüzden ''Ahh bende onlardan yok ki''der ve oranın sahibi ''Yemek yedikten,karnını doyurduktan sonra mı söylüyorsun?Bekle burada görürsün sen''der ve polisi arar.Polis gelir İreneyi kolundan tuttuğu gibi götürürler.İrene kendini bir anda demirlerin arkasında bulur.
İrene çok zeki bir kızdır.İiçinden ''-Bizde muhafızlar askerler var bunlarda bu dünyanın askerleri yani ama neden bu şekilde giyinmişler biz hangi yıldayız ki''der ve o sırada duvarda asılı olan bir kağıdı okur.Kağıtta bir tarih verilmiştir. ''31.12.2012 Yılbaşı tatili'' olarak yazılmıştır.İrene bunu anlamıyınca oradan birine seslenerek ''Asker bey bakar mısınız?'' adam şaşkınca ''Asker mi?Ne istiyorsunuz?''
İrene duvarda yapıştırılmış kağıdı adama göstererek ''Burada yazan şey tarih mi?''der .
Adam da ''Evet okuma yazman da mı yok?''der ve gider.
İrene ''Bir dakika o zaman 2012 dedikleri yıl mı?2012 yılındalar mı o zaman?Ben 150 yıl öncesinden mi?Hem de 150 yıl öyle mi?diyerek şaşkınca kağıda tekrardan bakar.O sırada polis memuru gelir ve İrene'yi sorguya alır.
Polis ''Yanına çağırabileceğin biri var mı?''diye sorur.
İrene ise cebindeki kartvisiti verir ve ''Yanımda bu var sadece burada tanıdığım kimse yok ''der.
Polis kartvizitteki numarayı arar.Gece olmuştur ve doğal olaak Tae Woon yatıyordur.Telefonun sesine kalkar ve telefonu açar arayan polistir ve Tae Woon ''Alo buyrun''
Polis ''Tae Woon siz misiniz?''
Tae Woon ''Evet benim''
Polis ''Karakola gelmeniz gerekiyor gelebilir misiniz acaba?''
Tae Woon ''Bir sorun mu var?''
Polis ''Geldiğinizde konuşsak''
Tae Woon ''Peki geliyorum hangi karakol ... peki hemen geliyorum''
Tae Woon telefonu kapatır ve karakola gelir.Herkes İrewnenin üstündeki kıyafetle dalga geçiyor gülüyordur.Tae Woon bunları görünce dayanamaz.
''Ben velisiyim''der ve İrene'nin elinden tutup İrene'yi arkasına alır.
Biraz zaman geçer ve İrene'yi bırakırlar.
Karakoldan çıkar çıkmaz Tae Woon İrene'yi bırakır ''Bak orada yardıma ihtiyacın olduğunu düşündüm ve yardım ettim ama bu kadar.Daha fazlasını yapamam evine git''diyerek gider.
İrene de kış olduğundan dolayı üşüyordur ve etraf karanlık olduğundan korkuyordur.Tae Woon'u takip etmeye başlar.
Tae Woon eve gelir.Gök gürlüyordur İrene çok korkuyordur ve Tae Woon'un bahçesindeki banka oturur.Tae Woon penceresinin önüne gelir ve havanın kötüye gittiğini farkeder.Perdeyi çekecektir ki İrene'yi görür.
''Bu kız,ayşşş ben bırakmıştım tekrar mı gelmiş.Neyse yağmur yağacak gibi gider heralde''diyerek odasına gider ve yatar.Sonra geri kalkar ve su almak için mutfağa gider.Yağmur yağıyordur.İçinden ''-Kesin gitmiştir bu yağmurda hala orada duracak değil heralde-''diyerek pencereye yönelir.İrene hala oradadır.Bahçede bir oraya bir buraya gider gelir.Kendini ısıtmaya çalışır.
Tae Woon ''Allah'ım ne yapıyor bu kız.Yaa gitsene be kızım ne yapıyorsun hala burada?''der.Sonrada içinden ''-Yok yok dayanamaz gider-''der ve yatağına geri gider.Ama vicdan tabi,dayanamaz kalkar.Şemsiyesini aıp kapıyı açar.
Ama İrene...

_-_Bölüm Sonu_-_


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder