30 Haziran 2013 Pazar

SONSUZ web sitesi için yeni bir logo bültenleri

1 Temmuz'da, bir gizemli yeni logo değişikliği çıktı  SONSUZ çalışmalarında söylentiler ve fan heyecan bir dönüş kıvılcım, web sitesinde.
Woollim Eğlence , SONSUZ sorumlu ajansı, her zaman bir dönüş hazırlanmasında grubun logosu güncelleme bir noktaya geldi ve bu kez logosu altında kelimeleri 'KADER' yüzen bir şık tasarım güncellemesi gibi farklı gibi görünüyor .
Ne bu yeni logo sinyali olabilir?

INFINITE releases a new logo for website

On July 1st, a mysterious new logo change appeared on INFINITE‘s website, sparking rumors and fan excitement that a comeback in in the works.
Woollim Entertainment, the agency in charge of INFINITE, has always made a point of updating the group’s logo in preparation of a comeback and this time appears to be no different as the logo was updated to a sleeker design with the words ‘DESTINY’ floating beneath.

29 Haziran 2013 Cumartesi

 Hwang Jun Eum ve Kim Yong Joon Evlenecek Mi?

Bu sıralar Jun Eum ve Yong Joon'un evleneceği hakkında söylentiler var.
Hwang Jun Eum aktör Kim Jae Won'un düğününde gelin buketini yakalamıştı.Tabi bu evliliğin yakında olabileceğine dair tek tahmin değil.

Ayrıca : Onların 7 yıllık ilişkileri de aralarındaki bağın güçlü olduğunu gösteriyor.

Kim Yong Joon daha öncesinde bir fotograf paylaşmıştır.Askeri kaçırdığına dair.Aktris ise bir arkadaşının elbise dükkanında ''Ben de evlenmek istiyorum''diye  söylemiştir.

Onların açıklaması ''2007 yılından bu yana sevgiliyiz.Birçok tahmin yürütüldü bizim evleneceğimize dair.Uzunca bir süre sabrettik çünkü aralıksız sürekli bu tür söylemler ortaya atıldı.Tabi bu buket olayı ise insanlara daha da inandırıcı gibi geliyor''dediler.


26 Haziran 2013 Çarşamba

Bölüm 3.

3.Bölüm

~~ Yeni Bir Kız? ~~

Yeo Un ve Do Hwan Sarayda çok iyi zaman geçiriyor.Boş kaldıklarında kılıç ile dövüş sanatlarının alıştırmalarını yapıyorlardır.Saray içinde en iyi dövüşçü seçilmişlerdir.
Do Hwan Kral'ın babasına bir türlü alışamamıştır.Majestelerinin aslında kötü biri olduğunu düşünüyordur.
Birgün akşam vakti Do Hwan çatıda nöbettedir.Kral'ın babasının dışarıda olduğunu görür.Onu öylece seyreder.
Daha sonra Kral tekrar içeri girir.Do Hwan ona bir sinirle bakar.Sinirinin beliri bir sebebi yoktur aslında.Sadece onlar kadar rahat yaşamak istiyordur hepsi bu.
Tatil zamanarında Pazarda gezerlerken Do Hwan bir kızla çarpışır.İkisi de yere düşer.Do Hwan kızın güzel iri gözlerini görür görmez o güzel yüzünü görür görmez kıza aşık olur.Do Hwan kızın düşürdüğü şaç tokasını yerden alıp vereceği sırada arkasını döndüğünde kız yok olur.
Yeo Un'a sorar ''Hey buradaki kız nereye gitti?'
Yeo Un ''Kız mı?Bilmem kalktıktan sonra koşarak gitti.''
Do Hwan ''Nasıl bir kardeşsin insan bir bakar nereye gitti diye''
Yeo Un gülümseyerek ''Niye seni birden ilgilendirdi ki''der.
Do Hwan eli ile omzuna vurarak ''yok canım ne ilgilendirecek''diyip elindeki saç tokasını  cebine katarak gider.
Do Hwan ''Eee bu aralar güçlerin ne durumda?''
Yeo Un ''Normal bu aralar pek kullanmadım.Ama sene biliyorsun ki güç sayım senden fazla''
Do Hwan ''Eee tabi sen iyilik şövalyesisin.Ormandaki ağaçların,hayvanların,suyun,yağmurun,Bitkilerin hayat döngüsü gücü senin elinde hıı birde şu canlandırma şeyi var tabii''
Yeo Un ''Evet ama canlandırma işlevini insanlar üzerinde yapmama gibi bir kuralımız var.O kurallara aykırı.Ama senin de güçlerin var.Toprak,rüzgar,şimşek,ateş bunlarda senin gücün.''
Do Hwan ''Evet bu güzel güçler bende var''diyerek koşarak eve doğru giderler.
Büyücü evde yoktur.Yeo Un yorgun olduğundan yatar.
Do Hwan ise büyücünün odasına gider.Kitaplarının arasında bir tılsım görür.Beze yazılmış bir yazı ve ucunda bir iple beze bağlı olan anahtar.Eline alır bakar ama birşey anlamaz.
Aniden kapı açılır.Büyücü Do Hwan'ın elindeki tılsımı görür.Hemen bir hışımla elinden alır onu.
Do Hwan ''O neydi öyle ajussi''
Büyücü ''Hiç birşey değil öenmli değil hadi sen git''diyerek geçiştirir.
Do Hwan odadan çıkara birden arkasına bakar 'Önemli olmalı ki birden telaş yaptı. aigo neyse ''diyerek esner ve tekrardan pazara gider.
Bir kalabalık görür ve merak ederek o da oraya gider.Birinin kaçak olduğunu duyar insanlardan iyice yaklaşır.Resmin çizilmiş olduğu beze iyice bkaar.Sonra birden bire şaşırır.Bugün çarpıştığı kıza çok benzetir.İnsanlardan ailesinin hırsız olduğunu ve kızın ailesinin yakalandığını ancak kızın hala kaçak olduğunu duyar.
Oradan ayrılır içinden ''Öyle güzel bir kız niye hırsız olsun ki''der.
Arada çıkıp dinlendiği tepelikteki ağaca doğru gider.Orada bir hıçkırık ve ağlama sesi duyar.
Ses çıkarmadan parmak uçlarında yürüyerek ilerler.Ağacın arkasına oturmuş kızı görür.
Do Hwan ''Kimsiniz?''der.
Kız birden sıçrar yerinden ayağa kalkıp kaçmaya çalışır.Do Hwan kolundan kavradığı gibi kızı tutar.
Do Hwan ''Hişşt sessiz ol kimsin dedim sadece.''
Do Hwan birden dikkatlice bakar sonra birden ''Ah sen o kızsın pazar yerindeki''diyerek gülümser.
Kız ''Gitmem gerek''diyerek oğlanın yanından geçer ve gider.
Do Hwan ''Onu böyle gönderemem ama''diyip koşar ve kızın önüne geçip birden durdurur kızı.
Kız şaşırır aslında korkar.Kendisine zarar verecektir diye düşündüğünden adımlarını küçük küçük geriye doğru götürür.
Do Hwan iki elini de kızın omuzlarına katar.Kız robot gibi durur.Do Hwan ''Benim adım Do Hwan Sarayda askerim''der.
Kız asker lafını duyar duymaz Do Hwan'ı itekler ve koşmaya başlar.
Do Hwan yere düşer sonra hemen kalkar kıza seslenir ''Benden kaçma kötü biri değilim.Senin yakalanmana izin vermeyeceğim''der.
Kız birden durur.Olduğu yerde kalır.Do Hwan kızın yanına tekrar koşar.Kıza bakar ve gülümser ''Kim olduğunu aileni biliyorum.Askerim ama seni almaya gelmedim buraya.Buraya gelirim hep dinlenmek için falan.Seni gördüm burada sadece''der.
Kız ''Siz askerler kötüsünüz.Kral'a sözüm yok o iyi ama onun kardeşi var.O aileme tuzak kurdu.Para alabilmek için babamı yanına çağırdı.Birkaç torbo mı ne varmış torbaları sığınak gibi yerden almasını evine götürmesini istemiş.Babam torbanın içine bakmamış.Torbaları alıp eve getirmiş saklamış.Daha sonra gece eve askerler geldi.Evin altını üstüne getirdiler.Kral'ın kardeşinin göyya parasını babam çalmış.Ailemi hırsız yaptılar bende ellerinden kaçtım''.
Do Hwan ''Kral'ın kardeşini hiç görmedim ben.Yeni askerim sonuçta.Ama sana yardım ederim merak etme''diyerek kızı elinden tutup büyücünün evine götürür.
Büyücüye olanları anlatır.Büyücü 1 günlük izin verir kızın kalması için.Do Hwan da 1 gün sonra bir yer bulmak umudu ile ses çıkarmaz.
Sabah olur Do Hwan saraya gitmek zorundadır.Kızı büyücünün yanında bırakır.Kız büyücünün yardımı sonrasında pazar yerine gizlice gidip yanındaki birkaç para ile yiyecek şeyler almak ister.Ancak askerler yakalar.
Kız Saray'a getirilir.Do Hwan getirilen biri olduğunu anlayınca bakmak ister.
Gördüğü kişi kız olunca çok şaşırır.İşte o zaman Kral'ın kardeşini D o Hwan ilk kez görür.Kralın kardeşi gelir.
Kızı görür ve ''Bakın şu kıza.Ne kadar daha saklanabilirdin ki ha''diye bağırır.
Kız adama nefretle bakarak tükürür.
Kral''Bu ne cürret.Getirin''diye yüksek sesle bağırır.
Getirilen kızın ailesidir.İşkence yapılmıştır.Annesinin beyaz hangboku kanla karışmış kırmızılı beyazlı olmuştur.Babasının yüzünde kanlar kurumuş kıyafeteri kırbaçların vurulması ile kıyafetlerini yırtmıştır.
Kız ailesinin o halini görünce çığlık atar.Onu tutan adamların elinden kurtulmak için bir o yana bir bu yana kendini sallar durur.
Kral ''Oturtun onları''der.Kızın gözünün önünde işkence yapacaktır.
Kral kıza bakarak gülümser ''Senin gibi güzel bir kız...''der ve kıza yakaşıp kızın çenesine elini katıp kızın başını yukarı kaldırır ve ''...böyle ağlamamalı.Senden güzel bir gisaeng olur aslında''der.
Kız nefretle bakar yüzüne.Do Hwan o sözünü duyduğunda çok sinirlenir tam ortaya çıkacaktır ki Yeo Un onu kolundan kavrayıp çeker.
Kız yüzüne tekrar tükürür.''Asla!''der.
Kral ''Ah yapma öyle bir istekte bulunamazsın.Ama bak şöyle olabilir biz ailene burada sen 'evet'diyene kadar işkence ederiz.Hım  yani belki ailen ölebilir ama madem istemiyorsun...''diyerek gülümser ve birden arkasını dönüp bağırırak ''...başlayın~~''der.
Babasını yere yatırır odunlarla döverler.Annesini ise taha sandalyeye oturtup sopalarla birbirine bağlı ayaklarının arasından sopaları çekip ayaklarını ayırmaya çalışırlar.
Anne ve babasının çığlıklarını duyan kız ağlayarak ''Yapamam~ ah ahhhh~~ Anne.Baba hayır yapmayınnn~~ Lütfen.Baba yapamam.Oraya gidemem yapamam''diyerek bağırır.
Do Hwan kzın halini görünce dayanamaz ağlamaya başlar.Kızı kurtarmaya çalışır ama Yeo Un sertçe elini tutmuştur.
Kızın babası ''Da-dayan~ahh dayan kızım.Sakın evet de- deme.Biz öl-s-ek te sakın gitme o-raya''diye zorlukla konuşur.
Kız ''Ahhhhhhhh''diye çığlık atar.
Annesi daha fazla acıya dayanamamış bayılmıştır.
Kız pes eder birden ''Durun ypaacağım.Gideceğim oraya ve istediğinizi yapacağım''der.
Do Hwan birden şaşırır.Kızı da ailesi ile birlikte zindan sayılabilecek bir hapise kapatırlar.Kız yarın gisaeng olmak için gisaeng evine gönderilecektir.
Do Hwan Yeo Un engel olur diye ona birşey söylemez.Kızı kaçırmak için zindan yerine gider.Görevlilere nöbet değişimi diyerek içeri girir.Kız ağlamaktan yorulmuş ve bayılmıştır.Ailesinin yanındadır.Do Hwan kızı baygın görünce endişelenir.Kızı ve ailesini kaçırmaya çalışacaktır.
Kızın annesini kolundan tutup kaldırır.Kızı da kucağına alır.
Tam çıkaracaktır ki arkasını döndüğünde kızın anne ve babasının gelmediğini görür.
Do Hwan ''Efendim hemen gitmemiz gerek''diye kısık sesle söyler.
Kızın babası ''Onu götür biz de gelirsek yakalanırsınız bizim için artık hiçbirşey önemil dğeil.Kızımız hariç onu götür.Kızımız uyandığında ona onu çok sevdiğimi söyle''der.
Do Hwan ''Efendim''
Adam ''Hadi çabuk olun''der.
Do Hwan kızı kucağında götürür.Bir askere yakalanır.Ama asker aniden yere yığılır.
Do Hwan ne olduğunu anlamaz.Birden karanlıktan Yeo Un çıkar.
Yeo Un ''Ehhey nasıl kardeşsin insan bir çağırır.Bilmiyor musun macera severim''diyerek gülümser.
Do Hwan ''Saol kardeşim hadi gidelim''der.
Kızı ağaçlıkların olduğu yere götürür.Kız hala baygındır.Do Hwan Yeo Un'a bakıp ''Birşey yapabilir misin?''der.
Yeo Un ''Tabi.''der.
Solmuş dallara dokunup onları yeşertir.Sarmaşık ağaçlarından kız için bir yatak yapar.Sarmşıklar Yeo Un'un beyninden geçenleri tahmin ederek yatak biçimini hazırlar.Etraflarını kapatabilmek için Yeo Un'un ağacının dibindelredir.Ağaç Yeo Un ne isterse yapabiliyordur.Ağacın için yarılır ve kızı sarmaşık ağaçlarından yapılmış yatağı da ağaç gövdesine alırlar ve ağacın gövdesi kapanır.İnsanların göremiyeceği şekile kapalıdır ve bir insanın girebileceği kadar da açıktır.
Kız terlemiştir.Do Hwan bluzunun kolu ile kızın alnını siler.Yeo Un ''Daha fazla dikkat çekmeyelim ben gidiyorum''der.ve ağaç gövdesinden çıkıp gider.
Do Hwan pazar yerine gidip kıza yiyecek alır ve geri döner kız uyuyordur.Eşyaları ağaç gövdesinin içinde bir yere katar.Kız sese uyanır.
Şaşkınca etrafına bakar.Ağaç gövdesinden çıkar.Do Hwan ''Ah uyanmışsın''der.Kız ağaç gövdesinin içinde olduğuna bir türlü inanamaz.
Do Hwan ''Ah bu şey açıklaması zor hatta açıklanmaması gereken birşey.Yani boşver''der.
Kız ''Ah annem babam?''
Do Hwan birden durur ses çıkaramaz daha sonra ''Şey onlar gelmedi.Yani gelmek istemedi.Baban seni kurtarmamı istedi sadece''der.
Kız ''Ne?Ben gidiyorum.Onları öldürürler yapamam''
Do Hwan ''Hey dur.Gidemezsin.Gitmemek için o gisaeng yrine gitmemek için direnmedin mi söyle ha?Ne yani şimdi gidecek misin?Yakalarlar seni''
Kız ''Ailemi öldürecekler''
Do Hwan ''Elimden birşey gelmez.Üzgünüm''
Kız ağlamaya başlar.Anne diye mırıldanır.
Do Hwan gücünü kullanırsa kurtarabilir diye düşünür ve ''Bekle onları kurtarırım belki''der.
Kız ''Nasıl?''
Do Hwan ''Bende bilmiyorum yapacağım birşeyler.Sen ağacın gövdesine gir bekle''
Kız ''Bu korkunç gözüküyor''
Do Hwan ''Kusura bakmayın hanımefendi saray gibi biryerde yakalanmanız söz konusuydu bununla idare edin lütfen''der.
Kız gülümser.Do hwan ''Assa! güldün gidiyorum.Ahh adın neydi hiç sormadım''
Kız ''Ji Min''der.
Do Hwan ''Ji Min-ah güzel isim görüşürüz''der ve gider.
Kız gülümser ama birden omzuna sertçe birşeyin indiğini hisseder.Gökyüzü kararır gözlerini yumar.Bayılır.





22 Haziran 2013 Cumartesi

2.Bölüm

2.Bölüm

~~Büyüdüler~~

Çocuklar Sii Yoon'un yanında ozunu olarak yetişirler.Büyülerini kontrole aldıktan sonra artık onlar için herşey kolaylaşmıştır.Savaş sporunda ikisininde gücü eşittir.
Si Yoon karşılarına geçip ''Artık büyüdünüz çocuklar.Ahh çocuk değil gençler.Burada yaşamanıza gerek kalmadı artık''
Do Hwan ''Bu ne demek sen de mi bizi terk...''
Si Yoon ''Hayır hayır kesinlikle.Artık burada yaşamak sizin için de sıkıcıdır.Sonuçta ıssız tek bir ev var o da bizim evimiz.Hiç arkadaş edinmeden büyüdünüz.Güçleriniz de artık kontrol altında sizi bırakmamın zamanı geldi''
Yeo Un ''Sen bizden sıkılmış olmayasın.Sonuçta o kadar ilgilendin10 yıldır buradayız.18 yaşına eriştik.Artık sıkılmış olmalısın''
Si Yoon ''Ahh hayır Woon-ah sizden sıkılmadım.Siz benim ikinci üçüncü evladım oldunuz.Benim kızımla da iyi arkadaş oldunuz .Ben de eşimde sizi çok seviyoruz.Ama şimdi sizin gitme zamanınız''
Yeo Un ''Kızınla üçümüzün ayrılmayacağına dair söz verdik ama biz''

Do Hwan yere çökmüş onu dinlerken başını sola doğru yavaşça çevirir sonra şaşkınlıkla gözünü dikmiş gelen kişiye bakar.Bu kişi büyücü Toa Rang'dır.
Do Hwan ''Büyücü?''der.
Do hwan'a bakan Yeo Un onun pür dikkat kesildiği yöne başını çevirir.Gerçekten de gördüğü büyücüdür.
Büyücü Si Yoon'un yanına oturur.
Yeo Un kalkar gitmek ister.Onu gördüğüne pek de memnun değildir.10 yıl önce onları terk edişi onu çok sinirlendirmiş ve üzmüştür.Si Yoon Yeo Un'un kolundan tutar ve oturması için gözü ile işaret eder.
Si Yoon ''Arkadaşımın size anlatacaklarını dinleyin.Bende hanıma söyleyeyim biraz yemek hazırlasın''diyerek ayağa kalkar ve gider.
Büyücü ''Çok büyümüşsünüz.Uzun boylu kaslı gençler olmuşsunuz''
Do Hwan ''Burada ne yapıyorsun?''der.
Büyücü ''Size anlatmam gerekenler var.10 yıl önce sizi neden bıraktığımı hiç sormadınız''diyerek gülümser.
Yeo Un ''Unutma gibi bir rahatsızlığın mı oluştu.Bizi bırakan sendin.Bir de sana yalvarıp sormamızı mı istiyordun yani''
Büyücü ''Sizin güçleriniz yeni oluşuyordu.Bu yüzden güç kontrolü henüz sizde değildi.Her an bir şeye zarar verebilir ve insanlar bunu fark edebilirlerdi.Eğer insanlar fark ederse ben de Kralda sizin yaşamınızı kolaylaştıramazdı.İnsanlar arasında canavar olarak bile görünebilirdiniz.Benim arkadaşım ne için böyle ıssız bir yerde yaşıyor sanıyorsunuz?Neden gücünü saklıyor?Bunları hiç düşünmediniz heralde.Bir güce sahip olduğunuzu anladığınız zaman o gücü kontrol altına almak zaman ister.Siz mesela Do Hwan bir şeye dokundu mu o şeyi yakabilir yada öldürebilir.İnsanlar bunu fark ederse bir daha insanların yanına yaklaşamazdınız.Sizin beni bırakmıyacağınızı anladığım için sizin benden nefret etmenize izin verdim.Ama artık güç kontrolünüz altında bu yüzden artık yanıma gelebilirsiniz''diyerek Yeo Un'un omuzuna elini katarak bir kaç kez hafifçe vurur.
Gençler içeri girir çantalarını hazırlarlar.Artık hem hızlı hemde güçlülerdir.Yeo Un dövüş sanatlarında çok iyidir.Hızlı bir şekilde dövüşerek rakibini hemen etkisiz hale getirebilir.Ama kesinlikle öldürme taraftarı değildir.Do Hwan da en az Yeo Un kadar iyidir.Ama o eğer gerekirse insanı öldürebileceğini söylüyordur.
Bu iki zıt kutuptaki kardeşler nasıl anlaşacaklar.Eğer birgün Do Hwan'ın kılıcının karşısındaki kişi kardeşi olursa onu öldürebilecek midir?Henüz böyle bir durum olmasa da büyücü bu durum olabileceği için çok korkmaktadır.
Gençler dışarı çıkar.Yeo Un hala tavırlı olduğu için bir sitemle ''Hadi gidelim o zaman''diyerek büyücünün yüzüne saçlarının altından hafifçe bakarak işaret eder.Sıra onları yetiştiren Si Yoon'a gelir.İkiside ağlamamak için kendilerini zor tutar.Si Yoonla selamlaşıp giderler.
Uzunca bir yol yürürler ama hiç konuşmazlar.Daha sonra büyücünün üzüldüğünü gören Yeo Un dayanamaz ve büyücünün yanına koşar.
Yeo Un ''Ajussi bak artık bir solgun çiçeğin kontrolü benim elimde artık öncesi gibi hemen renklenmiyor beynimde onu istediğimde yapabiliyorum''er ve bir yandan çiçeğe bakıp bir yandan da büyücüye gülümser.
Do Hwan ''Hey iyilik perisi bende yapabiliyorum tamam mı?''
Yeo Un ''Ahh evet evet sende yapabilirsin.Uzunca bir çalışma sonrasında yapabilmiştim.Hiç unutmadım.Kaç kez kurumuş otları yaktığını.Bu dünyaya tam bir zararsın''der.Ve hemen büyücü onu susturur.
Büyücü ''Bu kelimeyi söyleme bir daha, o senin kardeşin''der.Aslında o da biliyordur.Yeo Un'Un söylediği de doğrudur.Bir süre sonra Do Hwan bu dünyada tam bir zarar haline gelecektir.
Do Hwan ''Elbette sonuçta ben senin ağabeyinim''
Yeo Un ''Kim demiş, aynı anda yıldız olarak indik biz''
Do Hwan ''Ehhey ya kardşim olsan olmaz mı yani''
Yeo Un ''İstemiyorum''diyerek giderler.
Evlerine vardıklarında Do hwan hemen yatağına olan özlemden dolayı gider ve yatar.Yeo Un da tam gidecektir ki Büyücü onun kolundan kavradığı gibi köşeye çeker.
Yeo Un ''Ooo ne ne oluyor ajussii~''
Büyücü ''Hişşt Do hwan'ı uyandıracaksn gel benimle ''
Yeo Un şaşkınca büyücüye bakarak gider.Büyücü o küçük ayakları ile koşarcasına hızlıca gidiyordur.
En sonunda gidecekleri yer varırlar.Yeo Un bir ihtişamla sarayın dışını süzer.
Büyücü ona bakarak ''Beğendin sanırım içi daha güzel''diyerek oğlanı dirseğinden tutup götürür.
Kapılar açılır Yeo Un'un adeta gözleri yerinden çıkacakmış gibi bir mutlulukla saray yolunda ilerler.
Kral ile  görüşeceğini haber vermelerini söyler büyücü.Yeo Un ''Kral gerçekten mi?''diyerek üzerini çırpar.İlk kez görecektir.
İçeri girirler.Kral  oradadır.Kral göz işareti yaparak ''O mu?''şekilnde bir işaret çakar.
Büyücü onaylarcasına kafasını aşağı yukarı sallar.Yeo Un da onlara bakar.
Büyücü ''Efendim bahsettiğim genç bu.Özel güçleri var.İyi dövüşür.Güçlerini kontrol edebiliyor elbette bu yüzden insanlara güçlerini fark ettirmiyecektir.Düşmanlarınızdan sizi en iyi şekilde koruyacaktır.''
Yeo Un eli ile büyücünün kıyafetini çekiştrerek ne yapmaya çalıştığını soracaktır.Büyücü hemen ona dönerek ''Bundan sonra bir önceki Kral'ımızın oğlunu Kral Sou Chan'I koruyacaksın.
Yeo Un fısıldayarak ''Ne?''der.
Büyücü onların yaından gider.Yeo Un ve Kral yalnız kalırlar.
Kral koltuğundan kalkarak gelir ve omzuna dokunur.''Kalk, beni korumak senin için şaşırtıcı olabilir.Ama bu aralar düşmanlarım çıkmaya başladı.Oğlumu ve karımı korumak isterim.Diğer askerler normal dövüş yeteneğine sahip.Ama sen farklısın.Güçlerin var iyi hızlı dövüşüyormuşsun.Beni korumanı isterim elbet.Lütfen''
Yeo Un hemen geri yerine çökerek ''Ne demek efendim sizi korumayı bende isterim''
Kral ''Büyücü her zaman gelip sizden bahsederdi bana.Koruyucu bir içgüdün varmış  bu yüzden seni seçmiş.Ozunu olarak savaş sanatlarını öğrenirken her olayınızı bana anlatırdı''.
Yeo Un birden başını kaldırır şaşkınca ''İyi de o bizim yanımızda değil di ki''
Kral ''Herşeyden bana bahsetti sizi arkadaşına bırakmış.Ama gizlice herzaman sizi izlemeye gelirmiş.Bana anlatırdı.Çoğu zaman zevkli olduğunu düşündüğümden büyücüyü çağırıp anlatmasını isterdim...''der ve sonra birden ona dönüp iki elini Yeo Un'un omuzlarına katar ''...yanımda rahat olmanı istiyorum.Yakın korumam olacaksın.Kapımın önünden geceleri ayrılmayacak gündüzleri ise koltuğumun hemen yanında duracaksın.Hıı en önemlisi de arkadaşım olacaksın''diyerek gülümser.
Yeo Un birden kafasını kaldırır ve şaşkınca ona bakar.
Kral ''Bakma öyle~ şuan yüzlerce kişi bu sarayda beni korumakla uğraşıyor ama hiç biri arkadaşım değil.Bu yüzden arkadaşım olmanı istiyorum.Tek bir arkadaş çünkü kimseye güvenmiyorum.Birgün askerlerimden birinin boynuma kılıç dayamıyacakları ne malum.Bu Krallık en nefret ettiğim ama vaz geçemiyeceğim birşey.Birçok kişi sırf şu taht için kardeşini öldürüyor.Ben en azından bir kişiye güvenmek istiyorum.Büyücüyü ikinci babam oalrak görürüm ben.Onun güvendiğine bende güvenirim''der.
Yeo Un ''Tabii efendim peki ne zaman başlamalıyım''
Kral ''Hemrn demek isterdim ama önce kardeşinle vedalaş çünkü uzun zaman burada geçirip sadece bazı günler onu görmeye gidebileceksin''
Yeo Un ''Peki kardeşimde burada görev yapamaz mı?''
Kral ''Hımm aslında iyi fikir.Iııı kardeşinin iyi dövüştüğünü biliyorum.O yüzden o da burada asker olabilir mesela.Evvet kardeşin de buraya gelsin.Git ve kardeşine olanları anlat yarın gelin ve yerinizi alın olur mu?''
Yeo Un bir mutlulukla ''Elbette efendim teşekkür ederim''der ve çıkıp koşarak eve doğru yol alır.
Büyücü olanları duyduğunda hiç de sevinmez.Do Hwan'ı durdurup gitmemesi gerektiğini söyler.
Do Hwan sinirlenir ''Niye gitmiyorum.Hem kardeşimin  yanında olacağım.Hemde asker olacağım işte''
Büyücü ''Olmaz dedim.Senin orada olman imkansız.''
Do Hwan 'N e demek imkansız Kral izin verdi ya''
Büyücü sinirlenir ve Do Hwan'ın kıyafetinin yaka kısmından eli ile kıyafetini kıvrayıp ''Gitmiyeceksin'diye bağırır.
Yeo Un şaşkınca onları izler.Bir yandan büyücünün elinden kardeşini kurtarmak ister bir yandan da büyücünün niye böyle yaptığını anlamaya çalışır.
Do Hwan ''Gitmiyeceğim öyle mi?...''der.
Büyücü ''Evet''
Do Hwan ''...peki nedeni ne niye gitmiyorum?''
Büyücü ''Sen kötülüksün.Kötülük yaparsın anca anlasana.Oradakilere bir şekilde zararın dokunabilir.Kardeşine bile.''
Do Hwan ''Ne kötülüğü sadece bir kaç şeyin yok olmasına sebep olduğum için mi böyle düşünüyorsun.O benim gücüm.Ama artık kontrolüm altında.Hem kardeşime zarar vermekte neymiş.Ona zarar verene zarar veririm ben.Kendim asla''
Büyücü onu bırakır ve içinden arkasıı dönmüş giderken ''Göreceğiz.Bakalım zarar veriyor musun vermiyor musun?''der.
Yeo Un kardeşinin yanına gelir ve onunla birlikte çantalarını alıp daha sabah olmadan akşamdan giderler.Büyücü engel olur diye büyücüden habersiz giderler.
Kral geldiklerini duyunca ses çıkarmaz ve onlara saray askerlerinin giydiği kıyafetleri verirler.Yatacakları yeri gösterir ve eşyalarını katmaları için bir de tahtadan raf gibi yapılmış eski tozlu bir yer verirler.
Sabah olur büyücü ''Hadi kalkın kahvaltımızı edip pazara çıkalım hey ço...''der ve aniden durur.Çocukların odasının kapısını açtığında onların olmadığını görür.
Saraya gitiklerini anlar.Kralın yanına gider.Koşarak soluk soluğa gider.Alnındaki terler çenesine kadar iner.Koşmanın etkisiyle sallanır damla halinde yere düşer.Büyücü saraya ulaşır.
Kapıyı açarlar.İçeri girir.Askerlerin arasında Do Hwan'ı görür.Onun yüzünün gülümsediğini görür.Ama burada olmasının tehlikesini de biliyordur.Artık yapacak birşey olmadığını anlayınca arkasını döner ve ayağını yere sürterek gider.
Büyücü içinden ''Umarım evlatlarım.Umarım gördüklerim bir yanıltıdır da düşman olmazsınız''diyerek uzaklaşır oradan.

:::. Bölüm Sonu .:::
Yazar : asyadans4tarz

18 Haziran 2013 Salı

Geleceğin Şovalyesi 1.Bölüm

1.Bölüm
~~Joseon~~

Yaz mevsiminin kavuran sıcaklığında,Joseon döneminin Veliaht Prensi Sou Chan'ın yakın zamanda Prensesini bulacağı duyurulur.Prensin babası Kral ise Kraliyetin bilinmiş ve gözdesi olan büyücü Tao Rang'ı yanına çağırır.Büyücü hafif kısa boylu orta diyebilecek kiloda uzun saçının öndeki buklelerini kapasının tam orta hizasında bir bez parçası ile dbağlamıştır.Yırtık bez parçasından oluşan ceketi sıcak rüzgarda savrulurken Kral'ın yanına doğru yola koyulur.
Kapılar ağır bir şekilde büyükçe bir gıcırtı ile insanın kulağını tiz sesi ile rahatsız edecek bir biçimde nöbetçiler yardımı ile açılır.Büyücü içeri doğru yol alır.Kralın yakın korumasınan biri kapıda Büyücü'yü durdurur 
''Bekleyin Kral'a haber vermem gerek...''diyerek kolu ile büyücünün önünü kapatır.
Muhafız içeri girir.Diz çökerek ve başını aşağı eğerek 
''...Kral'ım emretmeniz üzerine Büyücü buraya geldi''der ve usulca o şekilde bekler.
Kral ''İçeri alın''der.
Muhafız ayağı kalkar tekrardan başını eğerek geri adımlarla Krala arkasını dönmeden gider.Büyücü içeri girir küçük adımlarla Kral'a yaklaşır ve diz çöküp oturur.Ellerini dizlerinin üzerine katıp Kral'a doğru bakar.
Kral nöbertçilere dışarı çıkmaları için göz atar ve nöbetçiler sırası ile dışarı çıkar.
Kral elini ağzına götürrerek öksürür ''Eee yeni birşeyler var mı?''diye büyücüyü baştan aşağı süzer.
Büyücü başını usulca kaldırarak ''Efendimiz bu sıralar rüyalar hayır kabuslar görüyorum.Eğer yanlış bir fikre kapılmadıysam yakın zamanda farklı birileri gelecek.Tek gördüğüm gökyüzünden gece bir ışığın yeryüzüne indiği''der.
Kral birden ''Bu gördüğün yıldız olmasın gökyüzünden gece kayan tek şey yıldızdır elbet''der ve eli ile başını sertçe kaşır.
Büyücü ''Tekrar bir sorun olursa size bildireceğim efendim''diyerek dışarı çıkar.
O akşam büyücü uyur ve yine o kabus, yine o ışık ama bu sefer farklı bu sefer 2 çocuk yüzü, 2 bebek.Boyunlarında kolye var.Aniden büyücü gözlerini açar.Ayağa birden kalkıp dışarı çıkar.Gökyüzüne bakar.Başını kaldırır ve ''Bu gördüklerim gerçek mi?Bir yıldız ve ışık sonrasında 2 bebek...''diyerek düşünceli şekilde bakar ''...ahh gerçekten meraklandım şimdi''diyerek arkasını dönerek evine geri girir.Gökyüzünde 2 ylıdız parıldar o esnada.
Sabah olur,aslında sabah demeye de bin şahit gerek.gökyüzü bulanık,sisli, o sıcak gitmiş adeta evler uçuşacak gibi bir rüzgar.Büyücü uyanır.Dışarı çıkar ve gökyüzüne bakar.''Anlaşılan ziyaretçilerimizin gelme zamanı''der.Gülümseyerek Krala doğru yola koyulur.
Tekrar gördüklerini Krala aktarır.O gün her zamanki gibi Kralın yanından ayrılıp eve doğru gider.Rüzgar o kadar esiyordur ki saçına doladığı düğüm attığı bez parçası saçından sökülüp uçar.O rüzgarda büyücünün saçları usulca uçuşur.Eve girir girmez ''Gerçekte nesiniz siz.Bu yaz sıcağında bu rüzgarı getirdiğinize göre önemli birileri olmalısınız değil mi?''diyerek saçını tekrar toplayarak bir bez parçası ile bağlar.O gün akşam uyumaz dolunay vardır.Ve geleceklerini rüyasında görmüş anlamıştır.Dolunay çıkışına kadar bekler.Dolunay'ın çıkmasına çok az zaman kalmıştır.
Büyücü oturur başını aşağı eğer ve gelmyeceklerini düşünür.
Aniden gündüzü aratmıyacak bir ışık çıkar.Öyle bir ışık çıkar ki insanlar evlerinde ufak bir karınca olsa dahi onu rahatlıklaa görebileceklerdir.Büyücü birden kalkar.Işığın geldiği bölgeye doğru koşmaya başlar.
O ufak ayakları ile tazı gibi koşar.Bir kaç kez ayağı takılır düşer ama durmaz ayağa geri kalkar ve koşmaya devam eder.Büyükçe bir kayalığın orada ışığın yoğunluğunu fark edince oraya doğru seğrilir.
Işık o kadar yoğundur ki gözleri ağrımıştır.Gözlerini kısarak eğilir yere çöker.İki bebek görür.
Halk ışığı merak edince bir kalabalık ile birikte oraya yaklaşıyorlardır.Büyücü bebekleri tuttuğu gibi kaldırır ve koşarak oradan uzaklaşır.
Hal gelir öndekiler birden olduğu yerde dururlar.Arkadakiler de hızını alamayıp onlara çarpar ancak onlarda durup kısa boylu olmalarına rağmen başlarını kaldırıp bakmaya çalışırlar.
Işık giderek kayboluyordur.Geriye sadece yerin çöktüğü kalmıştır.İnsanlar eğilerek çöken yere bakarlar.Ellerini kattıkları gibi çekerler.Toprak çok sıcaktır.İnsanlar yıldız kaymıştır o da buraya düşmüştür diye düşünüp giderler.Düşünceleri doğrudur aslında ancak kim bilebilir ki yıldızların aslında insan olarak düştüğünü?Halk öğrense dahi inanacak mıdır?Elbette hayır.
Büyücü eve varır.Kapıyı bir hışımla açar içeri girir.Ardından kapıyı sertçe çeker kapatır.Bebekleri serdiği yorganın üzerine yatırır.İki normal bebek bir farklılık yok.Tek fark boyunlarında asılı olan kolye.Yıldız şeklinde ancak biri siyah diğeri ise beyazdır.Büyücü şaşırır çünkü rüyasında kolye görmemiştir.Elini beyaz yıldız kolyeye uzatır.Gözlerini kapatır.Daha sonra gözünü açarak boynunda beyaz kolye olan bebeğe gülümser.Daha sonra siyah kolyeye elini uzatır ve birden gözünü açar.Bebeğe dikkatlice bakar.
Büyücü ikisine birden bakarak ''Biri iyiyken diğeri nasıl kötü olabilir?Biri iyiliği temsil ediyorken diğeri kötülüğü temsil ediyorsa bunlar ileride ne durumda olacak?''der ve bebekleri yatırır.
Sabah bebeklerin ağlamalarına uyanır.Büyücü ''Acıkmış olmalılar...''diyerek elini karınlarına katıp sıvazlar ''...peki ne yapmam gerek sizin için''diye düşünür ve dövüş sanatı ustası olan arkadaşının karısı aklına gelir.Kadın yeni doğum yaptığı için çocukları besleyebilir diye düşünerek arkadaşına haber verir.Arkadaşı karısını da alıp beraberinde gelir.Karısı gelip bebeklere bakar sırtını erkeklere dönerek bebekleri bir köşede emzirir.Büyücü olanları anlatır.Arkadaşının da özel güçleri vardır.Dövüş alanında karşısındakini mağlup ettirebilecek güçlere sahiptir.Kadın bebekleri emzirdikten sonra bebekler uykuya dalar.Kadın böylece hergün çocukları emzirir ve onlara sanki kendi çocuklarıymış gibi bakar.
Büyücü Krala gidip herşeyi anlatır.Kral çocukları insanlardan saklamasını gizlemesini emreder.
Büyücü emri alır ve onları gizlice büyütür.

/~/~/~/~ 8 Yıl Sonra ~/~/~/~/

Büyücü bu zamana kadar çocuklarda hiçbir değişililik görmemiştir.Bu konuda şüphelense de normal bir insan olarak gelmediklerinden güçleri olabileceğini düşünmektedir.Artık yavaş yavaş güçlerini gösterirler umudu ile çocukları hep yanındalarken gözlemliyordur.
Aniden bir ağlama sesi ile büyücü odasından dışarı çıkar.
Bunlar çocuklardır.8 yaşında iki hırçın çocuk.Aslında biri diğerinden birazda sakin.Kavga etmişleridr.Diğer çocukları onlaın bir ismi olmadığı için onlarla dalga geçmiş ancak siyah kolyelimiz dayanamayıp kavga etmiştir.Koruyucumuz beyaz kolyeli de kardeşini dövüyorlar diye oda kavgaya karışmış ancak mağlup gelmişlerdir.
Siyah kolyeli büyücüye ''Bizim bir adımız yok mu?...''diye bakarak ağlar ''...o çocuklar bizimle dalga geçiyor.''
Büyücü ''Ahh.Unuttum şimdiye kadar da hiç aklıma gelmedi size bir isim vermek.
Kusura bakmayın evlatlar...''diyerek elini siyah kolyeliye uzatıp elini oğlanın çenesine getirerek yüzündeki yaralara bakar. ''...sen gerçekten hırçınsın Tanrım şu yaralara bak senin adın Do Hwan olsun.Evet bu isim tam sana göre...''sonra elini bir diğerine getirerek yüzüne bakar. ''...sen niye kavga ettin peki?''der.
 Oğlan ''Onlar kardeşime zarar verecekti çünkü''.
Büyücü ''Oww koruyucususun ha öyle mi?Kardeşin hırçın sen koruyucu tam da iyi bir ikili.Senin adın da Yeo Un olsun  yada Woon diyebiliriz sana.''.
Onları içeri alıp yüzlerini yıkar ve pansuman yapar.
Çocuklara ''Sizi bir yere götüreceğim.Orayı sevebilirsiniz belki.Biraz uzun bir yolculuk olacak''
Çocuklar birbirine bakarak gülümserler ve giderler.
Ormandan geçerler çayırlardan geçerler daha önlerinde uzun bir yol vardır.
Do Hwan ellerini dizine getirerek hafifçe eğilir. ''Nereye gidiyoruz daha ne kadar yürüyeceğiz?Hiçbirşey söylemiyorsun''
Büyücü ''Devam et''diyerek bağırır.
Büyücü onları hala gözlemliyordur.
Yeo Un bir yerde durur.Kurumuş dalları olan bir çiçek görür.Dalları kuruduğu için çiçekde solmuştur.Yeo Un eğilerek narin ellerini çiçeğe dokundurarak ''Oww solmuş bu çok kötü.Umarım geri yeşerirsin''der ve çiçeği geri bırakıp yoluna devam eder.
Büyücü de Yeo Un'un gerisindedir.Çiçeğin yanından geçiyordur ki solmuş daldan bir ufak ışık çıkar büyücü birden durur ''Bu da ne...''diyerek dala bakar.Dalın kırılmış kısmı geri doğrulur.Kuruyan taraf yeşermeye başlar ''...neler oluyor böyle...''der.Solmuş çiçek geri eski haline döner büyücü Yeo Un'a bkaarak ''...o tam olarak ne böyle.Bunu nasıl yaptı?''der.Yürümeye devam eder.
Do Hwan yere oturmuş bir taşa sırtını dayamıştır.Büyücü gelince geri kalkar ve yoluna devam eder.
Büyücü onun  oturduğu yerde bir duman çıktığını fark eder ve eğilerek oraya bakar. Oturduğu yerdeki otlar yavaşça kuruyor çiçekelrin dalları kırılıyordur.Yaslandığı taş çatlamış küçük parçalar halinde yere düşmüştür.
Büyücü ''Nasıl?Biri canlandırırken biri öldürüyor mu yani?Güçleri bu mu?''diyerek onları gözlemeyi sürdürür.
Sonunda büyücünün arkadaşının yanına giderler.Evine.Orada çocuklar adamın karısını süt annelerini görünce çok sevinirler.Büyücü arkadaşını kenara çekip olanları anlatır.
Çocuklar adamın yanına gelirler.Büyücü ''Çocuklar bundan sonra burada yaşıyacaksınız arkadaşım size dövüş sanatlarını öğretecek.Klanında olmayacaksınız ama Ozunu olarak bütün dövüş sanatlarını öğreneceksiniz.Arkadaşımın sözünden çıkmak yok''der ve Do Hwan sözünü keser.
''Ne demek burada yaşayacağız peki ya sen?''
Büyücü ''Ben gideceğim evime''
Yeo Un ''Ne?Bende senle geleceğim''der ve ona doğru gideceği sırada Do Hwan kolundan tutar.
Do Hwan ''Dur bir dakika o bizi terk ediyor anlamıyor musun?Bırak bizi bırakan kişi o gitsin''
Büyücü ses çıkarmaz.Yeo Un ''O bizi terk etmez''diyek Do Hwan'ı iter ve büyücüye doğru koşar.
Büyücü Yeo Un'u itekler o yere düşer.Yeo Un yerdeyken Büyücüye dolu gözlerle bakar.Gözünden yaşlar yüzüne doğru akmaya başlar.
Büyücü ''Burada kalın isterseniz benden nefret edin umrumda değilsiniz o kadar baktığım yeter ''diyerek gider.
Çocuklar artık büyücüden nefret eder.Büyücü giderken onlara gizlice bakarak ''Artık güçleriniz ortaya çıktı evlatlarım.Sizi yanımda tutarsam insanlar sizin gücünüzü fark edip size zarar vermek isteyebilirler''der ve uzaklaşır.
Çocuklar büyücünün arkadaşı Si Yoon'un her kelimesini dinler.Ozunu olarak yetiştirilirler.Si Yoon birgün çocuklara özel güçlerden bahseder.
Çocuklara kendi güçlerini gösterir.Çocuklar 2 adım geri giderler korkarlar.Sonra adam onlara 2 çiçek getirir.Biri çanlı taze çiçek diğeri kuru.
Si Yoon ''Evet kuru çiçeği sen al eline Woon'a. (SiYoon ona Woona diyor)''der ve kuru çiçeği onun eline bırakır.
Taze olanı ise Do Hwan'a verir.
''Elinizde tutun bir dakika farkı göreceksiniz''der.
Çocuklar güçlere inanmazlar ama yinede tutarlar.Birbirlerine bakarak gülerler.Daha sonra ellerine baktıklarında o yüz ifadeleri birden donuk bir hal alır.
Yeo Un'un elindeki kuru çiçek cananmaya başlar.Do Hwan'daki ise solmaya başlar.İkisi de korkarak elindekileri atarlar.
Si Yoon ''Gördünüz mü?Biriniz canlandırırken diğeri ölldürme gücüne sahip.Boynunuzdaki kolyeleri hiç merak ettiniz mi?''
Çocuklar ''Ha-Hayır neden?''
Do Hwan sen kötülüğü temsil ediyorsun bu yüzden kolyen siyah ve canlı bir çiçeği öldürebiliyorsun?Woon'a senin kolyen beyaz iyiliği temsil ediyorsun.Bu yüzden canlandırma özelliğine sahipsin.Ayrıca koruyucusun.''
Yeo Un ''Koruyucu mu?''
Si Yoon ''Evet.Koruma içgüdüsüne sahipsin.Karşındaki kişiyi korumak istiyorsun bu senin aslında gücünle alakalı.Sen iyiliği sembol ediyorsun çünkü.Gittikçe güçleneceksiniz dövüşlerde olsun,yada iyilik ve kötülüğün getirdiği güçler olsun bunları yavaşça anlayacaksınız zaten.İnanılması zor biliyorum ama şimdi size istediğim kadar anlatayım yinede siz anlamıyacaksınız.Yakında çocuklar.Yakında bekleyin''diyerek çocukların yanından ayrılır.
Do Hwan Yeo Un'a bakarak ''Ben kötü değilim değil mi bu adam saçmalıyor?''
Yeo Un ''İyilik ve kötülük yan yana duramıyacak zıt kutuplardır.Ama bak biz yanyanayız.Evet kardeşim saçmalıyor''diyerek elini boynuna atar.
Si Yoon arkalarından bakarak ''Bunlar iyi günleriz çocuklar.İleride bu durumda olmak için dua edebilirsiniz''der.

.::: Bölüm Sonu :::.
Yazar:asyadans4tarz



12 Haziran 2013 Çarşamba

Geleceğin Şovalyeleri Konu ve Oyuncular

Dizi Adı:Geleceğin Şovalyeleri
Tür:Fantastik,Bilim Kurgu,Romantik Komedi,Dram
Bölüm Sayısı :?
Senaryo: 박 영 린/Park Yeon Rin
Yazar:asyadans4tarz
Yayın Yeri :Koreanturk,blogger

## Oyuncular ##

Yeo Un(Woon)
Kim Do Hwan
Yeon Rin
Kral Sou Chan
Büyücü Toa Rang
Si Yoon

++ Oyuncular'ın Bilgisi ++

Yeo Un ; Bir yıldız olarak düşerek Joseon sönemine gelir.Büyücü'nün yanında büyür.Özel güçlere sahiptir ve büyüyünce 'İyilik Şovalyesi' olacaktır.Daha sonra şimdiki zamana Seoul'a gelecektir.

Kim Do Hwan ; Yeo Un gibi o da aynı anda Joseon'a yıldız kayması olarak düşer.Tek bir fark fardır o ''Kötülük Şovalyesi''dir.O da geleceğe gidecektir.

Yeon Rin ; Gelecekte Seoul'da ailesinden kalan tarihi görünüme sahip bir evde kalmaktadır.Geçmişten gelen bu iki kişi karşısında iyi ile kötü arasında bir yaşamı olacaktır.

Kral Sou Chan ; Joseon'un kralıdır.Yeo Un onun korumasıdır.Yeo Un'a geleceğe gitmesini emreden kişidir.Düşmanı ise Yeo Un'un kardeşi Do Hwandır.

Büyücü ToaRang ; Şovalyelerin geleceğini daha öncesinde görmüş ve onların güçleri olduğunu anlayınca onları yanında tutmak isteyen biridir.Geleceğe gidişleri bu kişi sayesinde olacaktır.

~~ Konu ~~

Joseon Döneminde bir yaz mevsiminde akşam vaktinde birden bir ışık belirir.Halk ışığı öylesine fark eder ki o ışıkta insanlar yerde bir karınca dahi olsa onu görebilecek şekildedir.Büyücü Toa Rang büyü sırasında birden kalkar ve 'onların geldiğini anlayınca insanlar gelmeden onları alıp evine getirir.Çocuklar daha bebeklerdir.Boyunlarında bir yıldız şeklinde kolye vardır.Tek farkı bu yıldızlardan birinin siyah diğerinin beyaz olmasıdır.Büyücü yıldızlara elini bastırarak gözlerini kapatır ve onların geleceğini görür.Bu şekilde iyilik ve kötülük şövalyesi olduklarını anlar.Çocuklar ilk başta kardeş gibi büyüseler de daha sonra uyuşmazlıklar çıkar.Do Hwan Kralı tahttan indirip yerine geçmek ister.Ancak Yeo Un buna izin vermeyecektir.Daha sonra Do Hwan büyücünün odasında biz bezde muska ucuna bağlanmış bir anahtar görür.Büyücü geleceğe gidiş anahtarı olduğunu anlatır.Daha sanra Do Hwan geleceği Kral'a olan sinirinden dolayı yok edebileceğine inanarak geleceğe gider.Yeo Un ise Kral'dan aldığı emir ile arkasında geleceğe gider olaylar bu şekilde gelişir.Bu iki şövalye gelecekte kendilerini ne beklediğinden habersiz uzun bir yolculuğa çıkarlar.

4 Haziran 2013 Salı

Kim Ye Rim yeni Şarkısı


Kim Ye Rim ''Colorring'' adlı singılını çıkardı.

Togeworl iki ay sonrasında Kim Ye Rim için bir singıl yayınladı.

''Colorring''şarkısı bir indie müzisyen Jo Hu II tarafından yazılmış ve bir akustik gitar ile birleştirerek yapılmıştır.Kim Ye Rim'in güzel sesi ile şarkı benzersiz bir renk ortaya çıkarıyor.

Şarkı da klip bir ev videosu izlenimi oluşturarak hazırlanmış.Klipte şarkı sözleri ile yazılır.Ve klip böylece devam eder.


''Colorring''şarkısı bugünden itibaren tüm müzik sitelerinde  yer alıyor.

Çeviri:asyadans4tarz
Kaynak:soompi